- asmak
- -ar (-i, -e)1. 挂, 吊: Lâmbayı tam pencerenin karşısına astı. 他把灯挂在正对着窗户的地方。Yatağının başucuna babasının bir fotoğrafını asmıştı. 他把爸爸的照片挂在了他的床头上。2. 套上, 带上, 佩带3. 绞死: Kazığa oturtmak cezası asmaktan çok ağır ve vahşi bir ceza usulü idi. 火刑是比绞刑还要严重和野蛮的一种刑罚。4. 俚́ 磨洋工, 拖着不办; 逃学: İşini asarsan, sepetlerler seni sonra. 你要是磨洋工, 他们事后会开除你。5. 俚́ 拖着不还债, 赖帐6. 俚́ 甩掉: Onu yarı yolda astık. 我们把他甩在半路上了。◇ asıp kesmek (通常指有一定权势的人)残暴凶狠, 无法无天, 恣意妄为 astığı astık, kestiği kestik 残暴的, 残忍的, 凶狠的, 凶残的
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.